“`html
Memur sendikalarının kamu mühendislerinin yaşadığı zorlukları sıkça dile getirmesi, hatta bazı sendika başkanlarının kırmızı çizgi ifadesi kullanması, bu konuyu gündemde üst sıralara taşımaktadır. Sorunlar sıkça tartışıldığında, ilgili kişilerin bu konudaki farkındalığı artıyor. Bu yazımızda izlenimi güçlendirmek ve durumu net bir şekilde ele almak istiyoruz.
Sosyal medya platformumda yaptığım paylaşımda, “Kamu mühendislerinin sorunları unutuldu ve gündemden düştü. Çalıştay sonuçları ne kadar etki sağladı, bu konuda belirsizlik mevcut. Memur sendikalarının bu alanda somut adımlar atması şart. Beklentimiz büyük.” demiştim.
Sonrasında gelen geri dönüşlerle konuyu aydınlatmaya ve gündemde tutmaya çalıştım. Memur sendika liderlerinin sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlar, doğal olarak dikkat çekmekte. Çalıştaylar ve sosyal medya paylaşımları tek başına yeterli değil, fakat konunun canlı tutulması için yapılan açıklamalar önemlidir.
Bu aşamada, en etkili olan adımlar, mantıklı ve gerçekleştirilebilir taleplerin ortak bir akılla gündeme getirilmesidir. Gerçekleştirilemeyen ve sistemin dengesini bozacak talepler sonuç vermeyecektir.
Memur sendikaları, istedikleri zaman bir araya gelerek ortak bir açıklama yapabilirler. Kamu mühendislerinin sorunları hakkında yapılacak ortak bildiri ve izleyecek süreç son derece önemlidir. Bu nedenle haklı taleplerin ete kemiğe büründüğü bir metinle açıklanması ve sunulması kritik bir ihtiyaçtır.
Özellikle, yaklaşan toplu sözleşme görüşmelerinde kamu mühendislerinin meselelerinin güçlü bir şekilde gündeme alınması zaruridir. Şu anda çoğu memur sendikasının, kamu mühendislerinin zorluklarının farkında olması ve bu konuları dile getirmesi kıymetli bir gelişmedir.
Bu bağlamda, kamu mühendislerinin en temel talebi, meslek kanunlarının çıkarılmasıdır. Aynı zamanda, özlük hakları ve ek göstergelerle ilgili sorunların da ortada olduğu net bir şekilde gözlemlenmektedir. İlgili kişiler, 3600 ek gösterge düzenlemesi sonrası kamu mühendislerinin en büyük mağdur grup olduğunu düşünecektir.
Geldiğimiz noktada, sosyal medya paylaşımları ve çalıştaylar haricinde kamu mühendislerinin sorunlarının çözümüne yönelik somut bir ilerleme göremiyoruz. Bu da gösteriyor ki, memur sendikalarının çabalarında bir eksiklik mevcut. Daha önce de ifade ettiğim üzere, kamu ihaleleri gibi alanlarda mühendislerin imzalarını görmekteyken, onların yaşadığı zorlukları gündemde tutmayı önemli buluyorum. Bu nedenle meseleye duyarsız kalmanın doğru olmadığını ve farkındalık yaratma gerekliliğini düşünüyorum. Bu kişilerin ülkemiz için kritik bir konumda olduğunu bilmek ve anlatmak zorundayız.
Diğer yandan, bazı alanlarda kadrolu mühendis istihdam edilemiyor. Özellikle bilişim sektöründeki yüksek ücretli sözleşmeli personel istihdam zorunluluğu, mevcut ücretle mühendis bulmayı zorlaştırıyor.
Yazılarıma ve sosyal medya paylaşımlarıma gelen geri dönüşlerde, kamu mühendislerinin ciddi sorunlar yaşadığı bariz bir şekilde ortaya çıkıyor ve mühendisler adeta feryat ediyor. Özellikle sendikalara karşı büyük bir tepki oluştuğu izleniyor. Gelin, bazı yorumları birlikte inceleyelim:
1- Bir gaz vardı geçip gitti, kimse mühendisleri düşünmüyor ne yazık ki. Sizin sayenizde gündeme geliyor, teşekkür ederiz.
2- Sadece bekliyoruz, bakalım konunun ne zaman farkına varılacak.
3- Hangi sendika etkili bilemiyorum ama siz dahilsiniz. Sendikacılardan bir şey beklemiyoruz.
4- O sendikalar oldukça, mühendisleri sadece düz memur gibi gören bir sistem olduğu sürece değişiklik olmaz.
5- Kamu mühendisleri, gelir adaletsizliği yaşayan meslek gruplarının başında geliyor. Mühendislik meslek kanununun bir an önce çıkarılması gerekiyor.
6- Göstermelik çalıştaylarla bizi oyaladılar, ama hakkımızı alana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Sendikalardan bugüne dek ne fayda gördük, yıllardır somut bir kazanım alamıyoruz.
7- İkram, selamlama, ağırlama, uğurlama, mevcut aidatlar bunlar için yeterli.
8- Tüm sendikaların kamu mühendislerinin ulaşım, özlük ve emeklilik haklarının iyileştirilmesi için Mühendislik Meslek Kanunu’nun çıkarılması için sağlam adımlar atmasını umuyoruz.
9- Hep unutuluyor maalesef, böyle devam ederse proje ve eserlerin güvenliği tehlikeye girecektir. Mühendislerin geleceği yoksa, ülkenin geleceği de yoktur.
10- Kamu mühendisleri unutulmamalıdır, bir an önce Mühendislik Meslek Kanunu’nun çıkarılması ve özlük haklarının iyileştirilmesi gerekmektedir.
Yorumlardan anlaşıldığı üzere, kamu mühendisleri kendi haklarına sendikalar tarafından yeterince sahip çıkılmadığını, seslerinin duyulmadığını ve taleplerinin karşılanmadığını düşünüyor. Bu durumda, sadece çalıştaylar ve sosyal medya paylaşımları ile yetinilmemesi gerektiği açık. Ortak bir bildiri hazırlamak ve el birliği içinde hareket etmek, şart haline gelmiştir. Siyasetteki ortaklaşma kültürünün memur sendikalarında da yer bulması gerekir. Sorunlarda uzlaşılmışsa, bir araya gelerek ortak bir açıklama yapmak gün geçtikçe elzem hale gelmiştir.
Kamu sektöründe çalışan mühendislerin özlük haklarının yıllar içinde, başka birçok kamu görevlisinin gerisinde kaldığı gözlemlenmektedir. Son dönemlerde pek çok kamu görevlisine çeşitli düzenlemelerle iyileştirmeler yapılmıştır. Ancak, mühendislerin bu süreçte göz ardı edilmesi, onların çalışma huzurunu olumsuz etkilemiştir.
Sonuç olarak; mühendislik mesleğinin daha ileri taşınması, mesleki gelişimlerin teşvik edilmesi, bilgi ve tecrübenin ödüllendirilmesi ve başarılı projelerin sürekliliği için kamu mühendisleri taleplerini dört ana başlık altında belirtmektedir:
1- Kamuda çalışan tüm mühendisler için “Teknik Sorumluluk Tazminatı” adı altında diğer meslek gruplarına tanınan yeni bir ödeme kalemi oluşturulması;
2- Kamu mühendislerinin gelir seviyesi, geçmişte benzer gelir grubundaki meslekler ile eşit duruma getirilmelidir;
3- “Mühendislik Meslek Kanunu” çıkarılarak, mesleki gelişim teşvik edilmeli, bilgi ve deneyim ödüllendirilmelidir;
4- Tüm kazanımlar emekliliğe de yansıtılmalı ve emekli mühendisler için ilave ödemeler düzenlenmelidir.
“`
