“`html
İsrail Dışişleri’nden Tarihi Paylaşım: 3000 Yıl Önceki Krallık
İsrail Dışişleri Bakanlığı, yaptığı bir paylaşımda Yahudilerin kutsal kitabı Tanah’a atıfta bulunarak milattan önce 3000 yıllarında var olan İsrail Krallığı hakkında bilgi verdi. Bu paylaşım, 6 Ocak tarihinde Arapça sosyal medya hesapları üzerinden yapılmış olup, dikkat çekici bir harita eşliğinde yayımlandı.
Paylaşımda, “İsrail Krallığının 3000 yıl önce var olduğunu biliyor muydunuz?” sorusuyla izleyicilere seslenildi. Haritada, Filistin, Ürdün, Lübnan ve Suriye gibi Bilad-ı Şam ülkelerinin İsrail’in “tarihi sınırları” içinde gösterildiği görüldü.
Paylaşıma konu olan harita
Resmi Paylaşım ve Tepkiler
İsrail hükümetinin @IsraelArabic hesabından yapılan bu paylaşımda, milattan önce 1050-1010 yıllarında hüküm süren Kral Saul, ardından gelen Kral Davut ve Kral Süleyman’ın yönetim dönemleri sıralandı. Toplamda bu üç kralın hükümranlığı 120 yıl sürerek, Yahudi yaşamının pek çok alanda gelişmesine katkıda bulundu.
Kral Süleyman’ın ölümünden sonra krallığın, ağır vergiler ve iç çatışmalar nedeniyle M.Ö. 931’de ikiye bölündüğü, kuzeyde İsrail ve güneyde Yehuda Krallığı’nın ortaya çıktığı bilgisi verildi. Kuzeydeki İsrail Krallığı’nın 209 yıl boyunca varlığını sürdürdüğü ve M.Ö. 722’de Asur İmparatorluğu’na yenildiği belirtildi.
Güneydeki Yehuda Krallığı ise M.Ö. 568’e kadar varlığını sürdürmüştü. Bu bölünme, İsrail halkının tarihindeki siyasi çatışmaların önemli bir sebebi oldu.
Paylaşımın sonunda, 1948 yılında kurulan modern İsrail Devleti’ne atıfta bulunuldu ve diasporadaki Yahudi halkının, güçlü bir şekilde yeniden yapılanmanın önemine vurgu yapıldı.
Uluslararası Tepkiler
İsrail’in bu paylaşımının ardından, Bilad-ı Şam’a dahil olan ülkeler sırasıyla bu durumu kınadı. Ürdün Dışişleri Bakanlığı, söz konusu haritanın Filistinlilerin bağımsız devlet kurma haklarını ihlal ettiğini belirtirken, bu tarz kışkırtıcı eylemlerin bölgedeki güvenlik sorunlarını artıracağını vurguladı.
Biladü’ş Şam Nedir?
Biladü’ş Şam, Suriye, Filistin, Lübnan ve Ürdün’ü kapsayan bir coğrafi isimlendirmedir. Tarihsel olarak bu bölgenin merkezi olan Şam şehrinin önemi, bu ismin kullanılmasına neden olmuştur. Suriye’nin güneyinde Lübnan, İsrail ve Ürdün ile komşu olan bu topraklar, coğrafi zenginlikleri ile de dikkat çekmektedir.
Söz konusu bölgenin kıyısında yer alan Akdeniz, çeşitli iklim tiplerine ev sahipliği yapmanın yanı sıra tarihi ve kültürel miras açısından da zengin bir yapıya sahiptir. Coğrafi özellikleri arasında El Nuseyriye Sırasındağları ve Asi Nehri gibi yapılar bulunmaktadır.
Hamas ve Diğer Tepkiler
Hamas, yayımlanan haritaya karşılık olarak, İsrail’in Filistin ve Arap topraklarını işgal etme niyetini ortaya koyduğunu belirtti. Filistin, Ürdün, Lübnan ve Suriye’yi kapsayan bu harita, bölgedeki gerilimleri tırmandırma potansiyeli taşıdığı yönünde güçlü eleştiriler aldı.
Filistin Devlet Başkanlığı da, uluslararası hukukun ihlal edildiğini ve işgallerin sona ermesi gerektiğini vurguladı. Özellikle, ABD’nin yeni yönetimi üzerinde baskı kurması gerektiği ifade edildi.
1819’da İngiliz coğrafyacı James Wyld tarafından hazırlanan İsrail Krallığı haritası.
Katar Dışişleri Bakanlığı, bu haritayı açık bir hukuksuzluk olarak değerlendirirken, uluslararası toplumun bu tür ihlallere karşı harekete geçmesini talep etti. Filistin davasının adil bir şekilde desteklenmesi gerektiği vurgulandı.
“`
